Kentsel dönüşüm sürecinin hem kamu hem de vatandaş açısından sağlıklı ilerleyebilmesi için sürecin finansal açıdan doğru planlanmasının kritik öneme sahip olduğunu dile getiren Birevim Genel Müdürü Av. Mahir Orak, “Türkiye’deki 7 milyon konutun kentsel dönüşüm kapsamında yenilenmesi veya güçlendirilmesi gerektiği öngörülüyor. Kredi imkanının kısıtlı, faiz oranlarının yüksek olduğu bir dönemde vatandaşın aklında tek bir soru var; bu süreci nasıl finanse edeceğim? Biz de tasarruf finansmanı sektörü olarak kentsel dönüşüm sürecinde vatandaşlarımızın finansal mağduriyet yaşamasını önlemek için çalışmalarımızı başlattık. Faizsiz ve peşinatsız finansmana ihtiyaç duyan tüm vatandaşlarımızı tasarruf finansmanından faydalandırmak istiyoruz. Kentsel dönüşümü iç kaynaklarla yani tasarruflarla yönetebilir, böylece finansal dönüşümü de sağlayabiliriz” dedi.
Olası doğal afetlere karşı eskiyen yapıların yenilenmesi ve güçlendirilmesi kapsamında başlatılan kentsel dönüşüm sürecinin finansal açıdan vatandaşın belini bükmemesi gerektiğinin altını çizen Av. Orak, “Türkiye’de afet riski bulunan 14 milyon konutun afet riski yönünden incelenmesi gerekiyor. Söz konusu incelemenin sonucunda konut stokunun yaklaşık yüzde 40’ına tekabül eden 6-7 milyon konutun da yenilenmesi yada güçlendirilmesi gerektiği tahmin ediliyor. Dolayısıyla kentsel dönüşüm, yaşam kalitesinin artırılması ve korunması için elzem olan bir dönüşümdür. Bu noktada devletimiz ve kamu kurumlarımız aracılığıyla atılan adımları kıymetli buluyor ve tasarruf finansmanı sektörü olarak elimizi taşın altına koymak için çok ciddi çalışmalar yürütüyoruz. Çünkü dönüşümün temelinde ‘insan’ faktörü var ve biz Tasarruf Finansmanı sektörü olarak insanın olduğu yere ‘fayda’ unsurunu getirmek zorundayız” diye konuştu.
“SÜRECİ İÇ KAYNAKLARLA YANİ TASARRUFLARLA FİNANSE EDEBİLME KABİLİYETİMİZİN OLMASI GEREKİYOR”
Av.Orak, “Kredi imkanının kısıtlı, faiz oranlarının yüksek olduğu bir dönemdeyiz ve evi kentsel dönüşüm kapsamına alınan vatandaşlarımızın finansal açıdan mağduriyet yaşaması riski söz konusu. Kentsel dönüşüm sürecinde vatandaşımızı finansal zorluklarla baş başa bırakıp belinin bükülmesine izin veremeyiz. Çünkü bu süreç, hem kamunun hem de vatandaşımızın finansal kaynağa ihtiyaç duyacağı kritik bir süreç. Finansmanı dış kaynaklarla yönetmeye kalkarsak bu durum milli ekonomiyi de vatandaşımızı da çıkmaza sokabilir. Dolayısıyla süreci iç kaynaklarla yani tasarruflarla finanse edebilme kabiliyetimizin olması gerekiyor. Kentsel dönüşüme girecek konutlarda ya da bölgelerde yaşayan vatandaşlarımızın konfor alanında kalarak evini yenilemesi için tasarruf finansmanı, şu an var olan en güçlü seçenektir. Çünkü tasarruf finansmanı, peşinatsız ve faizsiz finansman sağlayarak borçlanmadan ev sahibi yapan tek sistemdir. Tasarruf finansmanı sektörü olarak vatandaşımıza kapılarımız sonuna kadar açık” diye konuştu.