Welcome to Our Website

NASA’nın güneş yelkeni görevi rüzgarı yakalayamıyor: Sorun büyük

NASA‘nın yenilikçi güneş yelkeni görevi, birkaç ay önce fırlatılmış olmasına rağmen beklenen ilerlemeyi kaydedemiyor. Görev kapsamında, uzay yolculuğu için güneş yelkeni itiş gücünü test etmek amacıyla yeni malzemeler ve açılabilir yapılar kullanılmakta. Ancak, bu misyonun başarısı şu anda ciddi bir tehlike altında.

NASA’nın uydusu yelkenlerini açamıyor

NASA’nın Gelişmiş Kompozit Güneş Yelken Sistemi (ACS3) 23 Nisan’da Rocket Lab‘in Electron roketi ile uzaya fırlatılmıştı. Fırlatılmasından yaklaşık bir hafta sonra, mikrodalga fırın boyutundaki uydu, Dünya yüzeyinin yaklaşık 966 kilometre üzerinde yer alan Güneş’e senkronize yörüngesinden yer kontrolü ile iletişime geçti. İlk aşamalarda her şey yolunda giderken, NASA yelkeni açma operasyonlarına başladığında sorunlar yaşanmaya başladı.

İlk yelken açma denemesi sırasında görevin güneş yelkeni, gemideki bir güç monitörünün beklenenden daha yüksek motor akımları tespit etmesiyle durdu. NASA’nın son güncellemesine göre, mühendisler bu ani arızaya neyin sebep olduğunu anlamak için uzay aracından gelen verileri analiz etmeye devam ediyor. Şu ana kadar, uzay aracının iletişim, güç ve yön kontrol sistemlerinin normal şekilde çalıştığı belirtiliyor.

NASA, uzay aracının Santa Clara Üniversitesi’ndeki görev kontrolü ile olan planlı iletişim pencereleri sırasında verilerin indirilmesinin mümkün olduğunu belirtti. Şu anda, ekip tüm uzay aracı sistemlerini değerlendiriyor ve analizler tamamlandığında açma operasyonlarına devam etmeyi planlıyor.

Güneş yelkeni teknolojisi

Güneş yelkenleri, Güneş’ten gelen fotonlar sayesinde hareket eder; ışık tarafından üretilen enerjiyi kullanarak uzay aracını ileriye doğru iter. Fotonlar yelkenlere çarptığında, uzay aracını yıldızdan daha uzağa iten küçük momentum patlamalarına neden olur. Eğer bir uzay aracı Dünya atmosferinin sürüklenme kuvvetini aşabilirse, çok yüksek hızlara ve irtifalara ulaşma potansiyeline sahip olabilir.

NASA’nın güneş yelkeni görevi, bu deneysel itiş sistemleri için yeni malzemeleri ve açılabilir yapıları test etmeyi amaçlıyor. Bu yapılar arasında yelkenin açılmasını sağlayan kompozit bomlar da yer alıyor. Bu bomlar, polimer bir malzemeden yapılıyor. Ancak bu yapılar hafif olmalarına rağmen farklı sıcaklıklarda eğilme ve bükülmeye oldukça dayanıklılar. Yelkenli teknelerdeki bomlar gibi çalışırlar, ancak rüzgar yerine güneş ışığının itici gücünü yakalamak üzere tasarlanmış durumdalar.

Eğer başarıyla açılabilirse, güneş yelkeni her bir kenarı 9 metre olacak şekilde genişleyecek. Yelken, yeterli itme kuvveti üretmek için yeterince büyük olmalı ve atmosferik sürüklenmeyi aşarak yükseklik kazanabilmek için yeterince yüksek bir yörüngede bulunmalı. NASA’ya göre, Güneş ışığının yelken üzerindeki kuvveti, avucunuzda duran bir ataşın ağırlığına eşdeğer. Ancak bunun sürekli olması özellikle Güneş Sistemi içindeki yolculuklarda büyük potansiyele sahip.

Bu arada eğer yelkenler açılabilirse görevin ilk uçuş aşaması yaklaşık iki ay sürecek ve sadece güneş ışığının yelken üzerindeki baskısı kullanılarak yörüngenin yükseltilmesi ve alçaltılması gibi bir dizi yönlendirme manevrasını içerecek. NASA, bu güneş yelkeni teknolojisinin, uzay ajansının kozmosun daha uzak noktalarına ulaşmasına yardımcı olacağını ve Güneş Sistemi’ni daha derinlemesine anlamamıza katkıda bulunacağını umuyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir