Bilim insanları: Birikmiş cıva ton balığında kalıcı olarak kalıyor

Bilim insanları, ton balığındaki cıva seviyelerinin 1971-2022 döneminde sabit kaldığını buldu. Bunun bir istisnası, 1990’ların sonunda Kuzeybatı Pasifik’te meydana gelen artıştır; bu artış, Asya’da enerji üretimi için artan kömür tüketiminin neden olduğu artan cıva emisyonlarıyla ilişkilidir.

Uzmanlar, eski cıvanın okyanusun derinliklerinde saklandığını ve ton balığının yüzdüğü sularda yükseldiğini söylüyor. Deniz ekosistemlerine giren cıva en tehlikeli formu olan metil cıvaya dönüşür. Enfekte avı yediğinde ton balığında birikir. İnsanlar dünyada en çok tüketilen balıklardan biri olan balığı yediklerinde bu elemente maruz kalıyorlar.

Cıva, doğmamış bebekler ve küçük çocuklar için özel bir tehdit oluşturuyor ancak aynı zamanda yetişkinlerde kardiyovasküler hastalıklarla da bağlantılı. Dünyanın dört bir yanındaki hükümetler bu kimyasalın atmosfere salınmasına neden olan faaliyetleri azaltmaya çalışıyor. Başlıca kaynaklar arasında kömür ve altın madenciliği, kömür yakılması, sanayi ve atık işleme yer almaktadır. İnsan vücudunun amalgam dolgularla yapılması bile toplam miktarının havaya salınmasına neden oluyor.

Bu eylemlerin ton balığındaki cıva seviyeleri üzerinde bir etkisi olup olmadığını test etmek için araştırmacılar, Pasifik, Atlantik ve Hint okyanuslarında yakalanan ton balıklarından elde edilen yaklaşık 3.000 kas örneğinden elde edilen verileri incelediler; bunlar birlikte dünyadaki ton balığı avının %94’ünü oluşturuyor.

BTA’nın raporuna göre, diğer çalışmaların yanı sıra bazı ton balığı türlerindeki cıva seviyelerinin azaldığı tespit edildi. Fransız Ulusal Sürdürülebilir Kalkınma Araştırma Enstitüsü’nden çalışmanın başyazarı Anais Medeu, “Elimizde çok daha fazla veri, daha fazla örnek ve daha geniş bir balık boyutu yelpazesi var” dedi. Bilim insanları, kalıcı seviyelerin onlarca yıl veya yüzyıllar öncesinden gelen emisyonlardan kaynaklanabileceğini söylüyor.

Çalışmanın ortak yazarı Ann Loren, “Çalışmamız, ton balığındaki cıva seviyelerini azaltmak için cıva emisyonlarında büyük azalmalara ihtiyaç duyulacağını gösteriyor” dedi. “Emisyonlarda önemli azalmalar olsa bile, sonuçlarımız ton balığındaki cıva seviyelerinde bir değişiklik görmeden önce sabırlı olmamız gerektiğini gösteriyor.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir