Uğruna suikast bile düzenlenmişti: Benim zamanım geçti artık… Belki hiç oyuncu olmamalıydım
Sonra da zaten ardı ardına hafızalardan silinmeyen karakterleri canlandırdığı filmler geldi. Tabii ki bu çabaları karşılıksız kalmadı. Sinemanın en saygın ödüllerini kazandı sırasıyla.
Kendisi mesleğinde bu kadar büyük başarılar kazanırken özel hayatını da meraklı gözlerden köşe bucak sakladı.
Ünlülerin sık gittiği yerlerde görünmemeyi tercih etti hep. Mesleği için elinden geleni yaptı ama kendi hayatını kendi içinde yaşamayı seçti.
İşte bu ünlü oyuncu uzun sayılacak bir aranın ardından Elle ve Interview dergilerine ardı ardına röportaj verdi. Orada da kendisiyle ilgili merak edilenleri anlattı.
?
ÇOCUK YAŞINDAN BU YANA KAMERA KARŞISINDA
Çocuk yaşından bu yana kamera karşısında olan bu ünlü Jodie Foster’ın ta kendisi. 1976 tarihli Taksi Şoförü filminde kolay unutulmayacak bir kompozisyon çizerek hafızalara yerleşen Foster daha sonra Kuzuların Sessizliği, Sanık, Panik Odası, Uçuş Planı, Bugsy Malone ve Anna ile Kral’ın da bulunduğu sayısız yapımda oynadı.
Nefes kesici bir performans sergilediği Sanık ve Kuzuların Sessizliği ise ona Oscar getirdi. Üstelik ilk ödülünü aldığında 26 sonrakini kucakladığında ise 29 yaşındaydı.
Jodie Foster son olarak bir dijital platform için çekilen Nyad adlı yapım için kamera karşısına geçti. Tecrübeli yıldız, belki de bu sebeple sessizliğini bozdu ve Elle dergisinin aralık sayısı için bir röportaj verdi.
‘BAŞKALARININ BENİM HAKKIMDA NE DÜŞÜNDÜĞÜ UMURUMDA DEĞİL’
Artık belli bir yaşa gelmiş olan Jodie Foster, röportajda başkalarının kendisi için ne düşündüğünü hiç umursamadığını söyledi.
Foster “Başka insanların benim hakkımda ne düşündüğü gerçekten de umurumda değil. Neden pijamalı bir takım insanların sizin hayatta ne yapmanız gerektiği konusundaki fikirlerini dinleyesiniz ki” diye anlattı bu konudaki görüşünü.
Jodie Foster, genç kuşak oyunculara vermek istediği bir öğüt olup olmadığını sorusunu da şöyle yanıtladı: ” Sanırım benimki bir tür anne öğüdü olur. Bu aslında kariyer ile ilgili olmazdı. Çünkü kariyer seçimi kişisel bir şeydir. Sizin kendinizi nasım tamamladığınızla ve sizi neyin büyülediğiyle ilgilidir” diye konuştu.
Jodie Foster, genç meslektaşlarına yönelik olarak şöyle seslenebileceğini anlattı: “Yeteneğinize güvenmelisiniz. İki yıllığına meslekten ayrılabilirsiniz; bu arada hayatınızı yaşarsınız. Sonra geri gelirsiniz ve yine bir iş bulursunuz. İsterse çok büyük bütçeli bir film olmasın. Bu kimin umurunda.”
Şöhreti çocuk yaşta bulan Jodie Foster; daha fazla saf deneyim yaşayamadığına pişman olduğunu anlatmıştı daha önceki bir röportajında.
ÇOCUKKEN DAHA SAF DENEYİMLER YAŞAMAK İSTERDİM
Interview dergisine konuşan Foster “Ben küçükken Disneyland’a gitmek isterdim. Ve kimsenin beni tanımamasını. Bu insanların beni tanımasıyla ve benimle fotoğraf çektirmesiyle ilgili değil. Bu daha saf deneyimler yaşamakla ilgili” diye konuştu.
Foster bu şekilde çocukluğunu daha doğasına uygun bir şekilde yaşamak istediğini de ifade etti.
Jodie Foster, mesleğinin bir başka ilginç yönünün de kendisinin tanımadığı insanların kendisini tanıması olduğunu anlattı.
“Bir insanla tanıştığınızda siz onları tanımıyorsunuz. Ama onlar sizi tanıyorlar. Mesela siz ağladığınızda ya da çığlık attığınızda neye benzediğinizi biliyorlar.”
Foster, eğer kimse kendisini tanımasaydı hiç durmadan dans edebileceğini de sözlerine ekledi.
‘BELKİ DE HİÇ OYUNCU OLMAMALIYDIM’
İçe dönük bir insan olduğunu söyleyen Foster “Ben kafasında abajur olan, masanın üzerinde dans eden biri değilim. Okumayı severim” dedi.
Bu konudaki sözlerini şöyle sürdürdü ünlü oyuncu: “Asla oyuncu olmamalıydım. Bu yüzden benim için her zaman bir uçurumdur. Bir oyuncu olarak başımı suyun üstünde tutabilmeyi öğrenmem gerekti.”
‘BENİM ZAMANIM GEÇTİ… BEN ONLARIN ZAMANINA KATILMALIYIM’
Jodie Foster, bu iki röportajda Hollywood’da yaşlanmayla ilgili fikirlerini de anlattı.
Ünlü oyuncu 60 yaşında kendini 30’lu ve özellikle de 50’li yaşlarında olduğundan daha rahat hissettiğini belirtti.
Foster “50’li yaşlarıma gelidiğimde eski halimle yarışamayacağımı biliyordum. Sonra 60 yaşına geldiğimde bunun iyi bir şey olduğunu fark ettim” dedi.
İşte tam o noktada şöyle düşünmüş Foster “Bu benim zamanım değil. Benim zamanım geçti. İşe farklı bir tavırla dönmeliyim. Benim zamanım geçti ve ben de sahip olduğum bilgeliği paylaşarak onların zamanına katılacağım.”
ÜÇ YAŞINDAN BU YANA KAMERA KARŞISINDA
Tam adıyla Alicia Christian “Jodie” Foster 1962 yılında Los Angeles’ta dünyaya geldi. Ailesinin en küçük çocuğuydu. Aslında daha o dünyaya gelmeden annesi ve babası boşanmıştı.
Okumayı üç yaşında öğrenen Jodie Foster, bu arada Fransızca eğitim veren bir okula gitti. Sadece 3 yaşındayken bir reklam filminde kamera karşısına geçti.
Aslında annesi, Jodie’nin ağabeyini seçmelere götürmüştü ama yapımcılar onu değil kardeşini seçti. Ondan sonra da Jodie Foster’ın oyunculuk serüveni başladı.
Genç yaşında en önemli çıkışını Taksi Şoförü adlı filmle yaptı. Öylesine büyük bir başarı kazandı ki ondan sonrası da çora söküğü gibi geldi zaten.
O filmin çekimleri sırasında rol arkadaşı Robert De Niro bile onun çocuk yaşta sahip olduğu oyunculuk yeteneğinden etkilendi.
Taksi Şoförü; Jodie Foster’ın kariyerinde bir dönüm noktası oldu belki ama dünyanın hiç unutamadığı başka bir olaya da yol açtı.
BİR ÇILGIN ONUN UĞRUNA ABD BAŞKANI’NA SUİKAST DÜZENLEDİ
Bu filmde Foster’ı izleyen ve ona takıntılı bir şekilde bağlanan John Hinckley adındaki genç onun dikkatini çekmek için rahatsız edici davranışlar sergilemeye başladı.
Jodie Foster ile gerçek anlamda bir iletişim kuramayan Hinckley, güzel oyuncunun kendisini fark etmesi için tuhaf fanteziler kurmaya başladı. Bir uçak kaçırmayı ya da Foster’ın gözleri önünde kendini öldürmeyi planlamaya başladı.
Hinckley, 1981 yılında dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan’a suikast girişiminde bulundu. Reagen, Hinckley’in kendisine yöneltitği silahtan çıkan kurşunla göğsünden yaralandı.
Saldırıda Başkan’ın basın danışmanı başından yaralandı ve hayatının geri kalanını tekerlekli sandalyede geçirdi.
FOSTER’IN DİKKATİNİ ÇEKMEK İÇİN
Hinckley’in bu akıldışı davranışına iten nedenin ise Taksi Şoförü filminde Robert De Niro’nun canlandırdığı Travis Bickle karakteri olduğu sonradan ortaya çıktı.
Bickle, karakteri esin kaynağını 1972 yılında Alabama Valisi George Wallace’e saldırı düzenleyen en Arthur Bremer’ın günlüklerinden esinlenilerek yaratılmıştı.
Filmden etkilenen Hinckley’in Jodie Foster’ın dikkatini çekmek için yaptıkları uzun yıllar dünyanın hafızasından silinmedi.